EZELİ KARANLIK...

Kış rüzgarlarının acımasızca vurduğu evlerden biridir Selin hanım'ın evi.Evin çatısındaki sarkıtlar keskin bir silah şeklini almıştır soğuktan.Selin hanım'ın içi de sarkıtlar gibi keskin ve soğuktur.Sevgiye namüsait bakışları ve bitereddüt cevapları ile sıcak bir insan portresinden uzak bir konumdadır.Selin hanım'ın birde kızı vardır.Aslı....Altın rengi saçları ve yuvarlak yüz hatlarıyla İskandinav ülkelerinin güzelleri havasındadır.
Günlerden birgün Aslı bir partiye davet edilir.Aslı uzun bir zamandan sonra ilk kez o soğuk,hüşümlü mahallesinin karanlık ambiyansından kurtulup mutlu olabileceği bir yere gidecektir.Evden tam çıkmaya hazırlanırken telefon gelir.Aslı arkadaşlarından birinin sesini duyma umuduyla telefona sarılır.
-Alo beni tanıdın mı;Aslı şaşırmıştır tanımadığı bir erkek sesidir bu ses ve bu ani çıkışa şöyle cevap verir
-Pardon tanıyamadım kiminle görüşüyordum?
-Sen beni tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum,sen beni görmüyorsun ama ben senin şu an
kulplu su bardağını tuttuğunu görebiliyorum.Aslı elindeki barağı düşürür;
-Kimsin sen?
Bugün gideceğin partideki herkesin öleceğini ve sorumlusunun sen olacağını biliyormusun
-dalga geçmeyi bırak,kendine eğlenecek başka salak bul der ve kapatır
Aslı evden çıkar ve yürüyerek partinin yolunu tutar yoldan geçerken bir araba durur ve arabanın içinde oturan çocuk elindeki jiletle dilinin üst derisini ince bir cerrah gibi soymaya başlar.Bunu yaparken gülme ve ağlama karışımı bir durumdadır.
Aslı hayal ve gerçeğin arasında sıkışıp kalmıştır.Gözlerini bu iğrenç tabloyu görmemek için kapatır.Gözlerini açtığında araba çoktan karlı yolda yokolup gitmiştir.Ama yerde bir not görür ve korkuyla titreyerek nota doğru eğilir.Tam o sırada bir kurt köpeği Aslı'nın yüzüne doğru atlar ve dudağını koparırcasına ısırır.Aslı kurtulmaya çalışır ama köpek bu sefer fazla abanmaya başlar.Aslı'nın dudağı ayrılmaya başlamıştır.Aslı'dan çıkan kanlar köpeğe kızıl bir maske yapmıştır adeta.Aslı köpeği iter ve kurtulur.Oracıkta bayılır.Bir süre sonra ayıldığında bir de bakar ki herşey hayaldir sadece.Kendini toparlar ve ışıksız karanlık sokakta karlar arasında ilerlemeye başlar.Ama bir tuhaflık vardır.Bütün insanlar ona tiksinerek bakıyordur,çığlık atarak kaçışıyorlardır.Çünkü yaşadıkları hayal değil gerçekti.,dudağı etin sinirlerinden ayrılmış ağzına demir tadı geliyordu her zamanki gibi kandan.Aslı büyük heyecanla zifri karanlık sadece şarapçıların ve serserilerin bulunduğu bir sokağa dalar.Yaşadığı durum onda şaşkınlık yaratmıştır.İlerlerken kırık bir aynaya rast gelir ve bihaber olduğu korkunç yüzünü görür.Ağlamak ve çığlık atmak eylemlerinin arasında bir tepki vermiştir.Yüzünü saklayarak boş ve zifri karanlık şehirde koşmaya başlar rüzgar sağlı sollu darbeler indirir Aslı'ya adeta.Bir süre sonra Aslı şehirde tek başınadır.Kimse yoktur.Artık Aslı o şehire sonsuza dek hapsolmuştur çıkış yoktur.Birden büyük bir patlama olur ve yerin altından bir sahne çıkar adeta.Biri belirir karanlıkta ve bir el hareketiyle şehrin ışıkları gelir.Ve yaşlı adam konuşmaya başlar.
-Arkadaşlarını görüyorsun değil mi ne kadar da zavallılar.Onları kurtarmak senin elinde der ve bir arkadaşını sahneye getirir.Yaşlı adam korkunç bir mekanizma kurmuştur.Çocuğun dudağında üç tane kanca sokulmuştur ve üç kanca gergin bir yay sistemine bağlıdır.Elinde de bir sopa vardır.Yapması gereken sopayı ileri iterek ağzındaki mekanizmayı durdırmaktır.Ama bu çok kolay olmayacaktır çünkü sopada 32 tane neşter vardır.Ahmet sopayı itmeye çalışır bütün gücüyle ama neşter elini öyle keser ki beyaz eti dışarı fırlar ve kısa zaman dolmuştur yay gerilmeye başlar dudağı yavaş yavaş sadist bir işkenceyle kopmaya başlar ve artık dudağı yoktur Ahmet'in.Yaşlı adam bununla da tatmin olmaz ve büyük bir tuz çuvalını Ahmetin ağızına acı çekmesi için boşaltır.Kopan dudağını makineyle tuzlu etine dikmeye başlar ve bundan büyük zevk alır Aslı'ya sorar
-Sen canını verirsen diğer arkadaşların kurtulur kabul ediyor musun?
Ağlamaklı bir sesle hayır der.Ve o an bütün arkadaşlarının göğsü usta cerrahlar tarafından yarılmaya başlar.Öyle ustadırlar ki gövdeyi keserken organlara zarar vermezler işkence ederler.Kaburgaları ayrılırken attıkları çığlık bütün dünyada yankılanır ve artık nefes alan ciğerleri sadist doktorların elindedir.Annesi seslenir sabah olmuştur
-Aslı
Aslı uyanır gördüğü bu rüyadan öyle etkilenmiştir ki o günden sonra konuşamaz ve akıl hastahanesine yatırılır.Hayatta tek akrabası olan annesi hiç yanına gelmez.birgün ağlayarask hastahaneden dışarı bakarken yine o arabadaki çocuğu görür yine dilini doğramaktadır,asıl rüya şimdi başlamıştır...
Şubat ayının ezeli soğuğunun vurduğu hastahanede Aslı tedavisine devam etmektedir.Artık altın rengi saçları beyazlamış,gözaltları uykusuzluktan mor rengini almıştır.Ziyaretine kimse gelmemektedir insanlara nefret ve intikam duygusu beslemeye başlamıştır.Özellikle de annesine karşı.Bir kere olsun Aslı'yı ziyaret etmemiştir.
Doktor Taha Aslı'nın odasına ilaçlarını vermek için hızla ilerler.
-Bugün nasılsın Aslı?
İyiyim teşekkürler der ama bakışlarında bir sevgiye muhtacın ifadesi vardır.
Taha gördüklerimin halüsinasyon olmadığını bilecek kadar aklım var bana inanıyorsun değil mi?Taha şevkatle Aslı'nın yüzünü iki avucunun içine alır.
Tabii ki sana inanıyorum ama sen iyileşip dışarı güçlü bir şekilde çıkmak için çaba göstermelisin.
-Artık gücüm kalmadı.Annem bile beni ziyaret etmiyor,bazen yaşamamın gereksiz olduğunu düşünüyorum.
-Böyle söyleme dışarı çıktığında herşey eskisi gibi olacak.
-Herşey mi?
Üzgünüm artık gitmem lazım sonra tekrar görüşürüz.
Aslı Taha'nın arkasından gitme dercesine bakakalır.Gece olmuştur.Bütün odaların ışıkları kapatılır.Aslı tam uykuya dalacaktır,bir ses duyar ve yataktan kalkar;
-Merhaba Aslı nasılsın?Aslı şok olmuştur.Bütün arkadaşlarını öldüren yaşlı adam tam karşısındadır.
Nasıl buraya geldin aşağılık herif hayatımı altüst ettin.
-ben sana sadece gizli gerçekleri gösterdim.Annen gerçekten seni sevseydi ne olursa olsun yanında olurdu.Bu yüzden onu çok ta önemsemenin doğru olduğunu düşünmüyorum.Senin kimsen yok Aslı bu gerçeği kabullenip yaşamına devam edersen ruhunda yaşadığın depremin enkazından çıkabilirsin.Senle ben aynıyız Aslı,neden o çocukları öldürdüğümü biliyor musun,senin o züppe arkadaşların benim sakat oğlumla dalga geçtiği için biricik evladım kendini astı.Çocuğum son zamanlarında insanların onu aşağılamasından dolayı içine kapanmıştı.Bir babanın neler hissettiğini bilemezsin.Şimdi senin de öldürmek için bir sebebin var,ve de ilk kurbanın annen olmalı.
Aslı gerçeklere daha yakındır.Bunun doğru olduğunu düşünür;
-Peki buradan nasıl çıkabilirim?
-Orası kolay gel benimle.Yaşlı adam Aslı'yı hastahaneden çıkarır.Aslı adını sorar
-Kaan.
-Güzel isim der ve uzun bir zamandan sonra ilk kez gülümser
-Şimdi seni düşünmeyen annenin evine intikam için gidiyoruz,der ve herşey asıl şimdi başlamıştır.
Kaan ve Aslı arabaya atlarlar ve annesinin evinin yolunu tutarlar Aslı heyecanla arabanın ön koltuğuna biner arkadan bir el omzunu tutar bu el iki kez arabanın içinde gördüğü dilini doğrayan çocuktur Aslı şaşırmıştır korkmuşturda aynı zamanda çocuk konuşmaya başlar
-Bugün bu jileti annenin üzerinde kullanacağız nasıl hissediyorsun der ve kahkahalar atmaya başlar bu durum Aslı'nın sinirini bozmuştur Aslı çocuğa kimsin diye sorar ama çocuk yerine Kaan cevap verir;
-O benim en iyi arkadaşım Berk,oğlumun ölümünden sonra benim manevi oğlum oldu.
-Dilini doğrayan bir oğul der ve gülümser Aslı.Eve yaklaşmışlardır artık.Aslı heyecandan titriyordur.Kaan'a sorar;
-Çok heyecanlıyım bunu nasıl yapacağım bilmiyorum yani öldüreceğim kişi annem ve ben hayatımda bir böceği bile öldürmedim.
-Merak etme Aslı o an geldiğinde bir seri katil gibi soğukkanlı olursun hep böyledir zaten.Ben de ilk cinayetimde senin gibi heyecanlıydım tek motivasyonum şuydu;acı vücuttan ayrılan bir zayıflıktır derdim hep içimden ben onların zayıflığını alıyorum der ve kahkahalar atar.Aslı da gülerekk karşılık verir.Şimdi biraz rahatlamıştır.Artık eve varmışlardır.Kaan kapıyı çalar ve yaşlı kadın kapıyı açar ve sorar;
Kimi aramıştınız?
-Aslı'nın annesini,pardon hastahaneye yatırıldığından beri bir kere bile yanına gelmeyen annesini demeliydim der ve kadının suratına bir yumruk yapıştırır.Kadının suratı kanlar içinde kalır burnu kırılmıştır.kapıdan içeri Berk ve Aslı da girer ve merhaba derler zavallı kadına.
-Merhaba anne beni tanımadın mı?
-Sen hastahane de olmalıydın
-Evet ama şartlar bu duruma getirdi canım şimdi ödeşme zamanı der ve öyle sert bir tekme indirir ki yaşlı kadının ağzından gelen kanlar Aslı'nın suratına sıçrar.Selin hanım sorar;
-Niye bunu yapıyorsun kızım ben senin annenim
-Hastahaneye yattığımdan beri beni bir kez olsun görmeyen annem senin gibi bir annem yok artık Berk kesmeye başla der ve pis pis gülümser.komutu alan berk kadının ağzına bir havlu tıkar ve eline aldığı testere ile ayak parmaklarını teker teker kesmeye başlar ve bundan büyük haz duyar.Her kesilen parmakta büyük ve korkutucu kahkahalar atar.Sıra el parmaklarını kesmeye gelmiştir. Kadın ilk önce yatağa bağlanır ve ağzı havluyla tıkanır.Büyük bir satırla el parmaklarını keser.Aslı artık korkmaya başlamıştır çünkü hayatında görmediği kadar kan görmüştür Kaan'a sorar
-Bence bu fazla oldu kesin artık şunu
-Rahat ol ve izle daha birşey görmedin.Berk eline büyük bir çekiç alır ve Selin hanım'ın kaval kemiğini ezmeye başlar kadının gözleri acıdan dönmüştür boynundaki damarlar çok net görülüyordur.Sıra son işleme gelmiştir.Berk eline jileti alır ve kadının kollarını baştan aşağı kesmeye başlar ve daha sonra kestiği yerlere tuz basar.Sonra üzerine kaynar su döker ve yaraları muntazam bir şekilde diker.Veşöyle der;
Ne kadar fütüristik bir katilim değil mi
Aynı zaman da da primitif der Kaan.Ve artık son gelmiştir.Aslı eline satırı almış boynuna vuracaktır ki annesi şöyle der;
Neden gelemediğimi biliyor musun yavrum ben tifo oldum ve bu hastalığımı sana bulaştırmamak için yanına hiç gelmedim.Aslı'nın gözleri dolmuştur ağlamak istiyordur ama ağlayamıyordur.
Anne çok üzgünüm
Sus ve acımı dindir gerizekalı canım çok acıyor biraz içinde sevgi kaldıysa bitir şu işi
Aslı tam satırı vuracaktır ki annesi şöyle der;
Seni seviyorum Aslı ve Aslı hıçkırarak darbeyi boynuna indirir.Aslı kanlar içindedir çok öfke duyduğu annesi için büyük vicdan azabı duymaktadır şimdi döner ve şunu söyler;
-Kaan yanıma gelir misin der Kaan gülerek gelirken Aslı hayatımı mahvettin pislik der ve satırı Kaan'ın kafasına indirir daha sonra Berk'i de satırla doğrayarak öldürür.Son olarak Kaan'ın belindeki silahı alır ve kafasına sıkarak intihar eder.Artık annesinin kanıyla kendi kanı birbirine karışmıştır.
şimdi size soruyorum biz de bazı zamanlar bir Aslı olmuyor muyuz sevdiklerimizin kalbini düşüncesizce kırıp sonra ömür boyu vicdan azabı çekmiyormuyuz ya da hayatımızın sonuna kadar gönlümüzde iltihaplanmış bir yara bırakmıyormuyuz o zaman biz de katiliz sevgi katili.....
SoN...
---------------------------------------------
KaaN ŞAHİN'den BİR FOTO...

KAAN ŞAHİN HAKKINDA GENEL BİLGİLER...
ADI : KAAN
YAŞADIĞI YER : SAMSUN/TÜRKİYE
DOĞUM TARİHİ VE YERİ : 1992/SAMSUN
SEVDİĞİ ŞEYLER : GİTAR ÇALMAK, MÜZİK YAPMAK ,ŞARKI SÖZLERİ YAZMAK, KENDİNCE OKUDUĞUNUZ GİBİ YAZILAR YAZMAK, KORKU VE GERİLİM FİLMLERİ İZLEMEK VE KİTAPLARI OKUMAK... BUNLAR GİBİ BİRÇOK ŞEY....
KAAN'IN BU TİP YAZI YAZMAKTAN ZİYADE ETKİLEYİCİ SESİ VE MÜKEMMEL GİTAR YETENEĞİDE VARDIR.... DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
-----------------------------------------
YAZARI : KaaN ŞAHİN'dir Ve Tüm Hakları Saklıdır... Bu Sayfada Sunulmuş Olan Bütün Yazıların Noter Tastik Belgeleri Vardır....
Lütfen Alıntı Yapmayınız....
WEB MASTER TaHa
|